Son yılların gözde tatil destinasyonlarından biri de Melbourne. Avustralya’nın en kalabalık ve büyük kentlerinden biri olan Melbourne, dünyanın en yaşanılabilir şehirlerinden biri. Yeme içme anlamında ise zengin yapısıyla dikkat çekiyor. Öyle ki, eğer Melbourne’de ve aç iseniz dünya mutfakları arasından seçim yapmakta zorlanabilirsiniz.
Dilerseniz Yunan Mutfağı, dilerseniz yerel lezzetler, dilerseniz Meksika Mutfağı ya da deniz mahsulleri… Bugün sizlere tanıtacağım mekan gün içinde kısa bir mola vermek için ideal. Sabah kahvaltısı, ufak bir kahve molası ya da nefis bir öğle yemeği. Neredeyse hepsini denedim diyebilirim…
Eski bir oto tamir garajından dönüştürülen AU79, herşeyden önce onlarca farklı çeşidiyle Avustralya’nın kahve sevgisini kanıtlar nitelikte. Sıcak, soğuk kahveler, çay çeşitleri, farklı milkshake , soda ve smoothie seçeneklerinden ben ‘iced mocha’yı denedim ve kelimenin tam anlamıyla bayıldım.
Mekanın farklı kahvaltı seçenekleri içerisinden seçimim AU79 Breakfast oldu haliyle. Mekanın kendine has nefis bir tereyağı ve özel ekmekcikleri çok hoştu. Kızarmış mantar, domates ve patates ve tabii ki sosis. Bizim kahvaltılar gibi değil ama farklı ve doyurucu.
Eğer saatler öğleni ya da öğleden sonrayı gösteriyorsa AU79’da çok fazla seçeneğiniz olmamakla birlikte salata, burger ya da somon gibi her tercihe uygun ürünler sunulmuş. Az, öz ama leziz. Tercih sizin…
‘Altın Gibi İyi’
Kafenin ‘altın gibi iyi’ sloganı mekanın hem tatlarına hem de dekorasyonuna yansımış. Mim Design tarafından tasarlanan alan, yumuşak bronz tonlarında mobilyalar, terrazzo zeminler ve doğal ışığı filtreleyen büyük pencereleriyle minimal ve şık. Üstelik yeşille aranız iyiyse çok iyi hissedeceğiniz kadar çevreci bir mekan. Dünyanın diğer ucunda, diğer yarımkürede, okyanus ötesi tatlar. Yolu düşenlere…
