Prof. Dr. Mary Lou O’Neil, LEAD Network Türkiye’nin düzenlediği Şubat Ayı’nın kahvaltı buluşmasında Türkiye’de yaşamın cinsiyeti ile ilgili çarpıcı bilgiler paylaştı.
Perakende ve tüketici ürünleri sektörlerinde çalışan kadın liderleri destekleyen, üst düzey kadın yöneticilerin sayılarını artırmayı ve gelişimlerine katkıda bulunmayı misyon edinen LEAD Network; 6 Şubat 2020’de Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mary Lou O’Neil ‘i ağırladı.
20 yıl önce Türkiye’de yaşamaya başlayan O’Neil, Türkiye’de kadın ve insan haklarının gelişim süreci ile ilgili gözlemlerini LEAD Network üyesi şirketlerin katılımcıları ile paylaştı. Türkiye’de yaşamın cinsiyetini; kullanılan dil, kurulan ilişkiler ve çalışma hayatındaki örnekler ile anlatan O’Neil, tüm bu alanlarda toplumsal cinsiyet eşitliğinin önemine dair vurgu yaptı. Şirketlerin iş ortamlarını kapsayıcı ve eşitlikçi hale getirmesinin yalnızca politikalar ile mümkün olmadığını belirten O’Neil, “Bu politikaların etkin olması için, günlük akışın içine dahil olması gerekiyor. Şirketler, ayrımcı dil kullanımından başlayarak çalışanların farkındalıklarını arttırmaya yönelik projeler geliştirmeliler” dedi.
Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma Merkezi tarafından yürütülen Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırması’nın sonuçlarını da paylaşan O’Neil, 2019 sonuçlarına göre son iki yılda kadınların hayatlarından memnuniyet oranlarının düştüğünü belirtti. 2016’dan bu yana kadınların en önemli sorunlarının tartışmasız bir biçimde “şiddet” iken, şiddeti takip eden işsizlik ve eğitimsizliğin problem olarak algılanmadığına dikkat çekti.
Toplantıda konuşan CCI Grup İnsan Kaynakları Direktörü Ebru Özgen İnsan Hakları’na saygıyı şirketin temel bir değeri olarak benimsediklerini belirtti. CCI’da çalışana bakışlarının; din, dil, ırk, cinsiyet farkı gözetmeden eşit fırsat sunma ve dahil etme anlayışı üzerine kurulu olduğunu aktardı. Bu anlayışı yaptıkları işin her alanına yayma hedefiyle ilerlediklerini belirtirken; “iş ortaklarımızı da bu konuda teşvik ediyoruz.” dedi.
Toplumsal cinsiyet eşitliği alanında hem çalışanlarına hem de uluslararası ve ulusal kurumlara taahhüt vermekten çekinmediklerinin altını çizen Özgen, “CCI’da 2013’te yayınlanan İşyeri Hakları Politikası ile başlayan süreci, 2019’da İnsan Hakları Politikası’na dönüştürdük. Yine bu kapsamda, 2015 yılında taraf olduğumuz Birleşmiş Milletler Kadının Güçlenmesi Prensipleri’ni (WEP) kadın çalışanlarımızı desteklemek ve geliştirmek için kendimize bir rehber olarak kullanıyoruz.” diye ekledi. CCI’da bu alandaki gelişime, kadın işgücünün liderlik etmesini hedeflediklerini ve bu yıl için daha çok kadın lider yetiştirmeyi, çalışan dostu işyeri olmayı ve toplumdaki kadın projelerini desteklemeyi öncelikli alanlar olarak tanımladıklarını aktaran Ebru Özgen, toplumsal cinsiyet eşitliği alanında şirketlerin üzerine düşen vazifelerin farkında olduklarını belirtti.
