Bigoody
  • Anasayfa
  • KADIN DÜNYASI
    • İŞ DÜNYASI
    • ANNE VE ÇOCUK
    • MODA VE BAKIM
  • ERKEK DÜNYASI
    • BABA VE ÇOCUK
    • MODA VE BAKIM
  • GÜNDEM
  • YAŞAM
    • SAĞLIKLI YAŞAM
    • GASTRONOMİ
    • MEKAN ÖNERİLERİ
    • ASTROLOJİ
    • CİNSEL YAŞAM
  • KÜLTÜR SANAT
    • KİTAP
    • MÜZİK
    • TİYATRO VE SİNEMA
  • Kurumsal
  • İletişim
  • Reklam
Sosyal Medya
Facebook 12
Twitter 0
Instagram 0
Pinterest 3
YouTube 215
LinkedIn
Reddit 1
  • Kurumsal
  • Reklam
  • İletişim
Bigoody
Bigoody
  • ANA SAYFA
  • KADIN DÜNYASI
    • ANNE VE ÇOCUK
    • MODA VE BAKIM
  • ERKEK DÜNYASI
    • BABA VE ÇOCUK
    • MODA VE BAKIM
  • GÜNDEM
  • YAŞAM
    • SAĞLIKLI YAŞAM
    • GASTRONOMİ
    • MEKAN ÖNERİLERİ
    • ASTROLOJİ
    • CİNSEL YAŞAM
  • İŞ DÜNYASI
  • KÜLTÜR SANAT
    • KİTAP
    • MÜZİK
    • TİYATRO VE SİNEMA
  • SAĞLIKLI YAŞAM

Rozasea; Güzelliğinizin Baş Düşmanı

  • 16 Şubat 2018
Total
0
Shares
0
0
0

Yaygın bilinen adı “gül hastalığı” olmasına rağmen ne yazık ki adıyla müsemma olmayan bir cilt hastalığı rozasea. Özellikle açık tenli kişilerde görülen bu durum yüz bölgesinde yaşanmasından dolayı estetik olarak da rahatsızlık yaratabiliyor. Uzmanlar güneşin zararlı etkileri, çevresel kirlilik, stres ve soğuk havaların hastalığın görülme sıklığı ve şiddetinde artışa neden olduğunu belirtiyor.

Kapladığı alan itibariyle en büyük organımız olan cildimiz, çevresel şartlardan yaşadığımız strese kadar her türlü olumsuz etkiyi sünger gibi içine çekiyor ve bu nedenle küçük ya da büyük birçok sorun ortaya çıkabiliyor. Özellikle de yüz bölgesindeki etkileri estetik açıdan da mutsuzluk yaratabiliyor. Yüzde kızarıklık, yanma, batma hissi, damarlarda belirginleşme, sivilce benzeri oluşumlar ile karakterize rozasea hastalığı da bunlardan biri. Yaygın olarak “gül hastalığı” şeklinde tanımlanan bu cilt probleminin asıl nedeninin damarsal aşırı reaksiyon olduğu düşünülüyor. Bununla birlikte mide hastalıkları, tansiyon, maytlar ve ciltte bulunan bir parazit enfeksiyonu da hastalığın nedenleri arasında yer alıyor. Uzmanlardan aldığımız bilgilere bakılırsa, güneşin zararlı etkileri, çevresel kirlilik, stres ve soğuk havalar hastalığın görülme sıklığı ve şiddetinde artış yaratıyor. Üstelik bu sorunla karşı karşıya kalan kişilerin ömür boyu kendilerine dikkat etmeleri gerekiyor. Zira yüzdeki bu kızarıklıklar ne yazık ki tamamen geçmiyor.

Kendiliğinden iyileşmesi sizi yanıltmasın


Yüzdeki küçük, kırmızı bazıları da iltihaplı kabarcıklar başlangıç aşamasında kendiliğinden geçse de tekrar edebiliyor. Ancak herhangi bir gerileme yaşamayan hatta kılcal damar genişlemeleri ortaya çıkan kişilerin mutlaka bir uzmana başvurması gerekiyor.
30-60 yaş arasında ve ağırlıklı olarak kadınlarda görülen rozasea, dünyada ortalama yüz kişiden üçünün şikayet ettiği bir sorun. Üstelik bu oran bazı coğrafi bölgelerde yüzde 20’ye kadar yükselebiliyor. Hastalık daha çok açık tenli kişiler, ailesel geçiş gösterenlere, çiftçi, inşaat işçisi gibi sıcakta ve soğukta ya da güneş altında çalışanlarda daha fazla ortaya çıkıyor. Bununla birlikte fazla miktarda acı, baharatlı yiyecekler, çikolata ve aşırı sıcak çay, kahve tüketimi de tetikleyici faktörler arasında yer alıyor. Sedef hastalığı, seboreik egzama, alerjik dermatitler, kortizonlu krem kullanımı, güneş yanığı da kırmızı yüze neden olabiliyor.

Kızarıklığa, yanma ve kaşıntı eşlik ediyor


Rozasea tetikleyici etkenlere maruz kalınmasıyla birlikte bir anda da ortaya çıkabildiği gibi kızarıklık ve sivilcelenmeler zamanla da artabiliyor. Hastalık ikinci evreye ulaştığında ise damarda genişlemeler sonrasında sivilcemsi kızarıklıklar olarak görülüyor. Yanma, kaşıntı gibi şikayetlerin de eşlik ettiği kızarıklıklar ağırlıklı olarak elmacık kemiklerinin üstünde ve burnun alt yarısında artıyor. Üçüncü evre olarak tanımladığımız aşamada ise hastanın yüzündeki kızarıklıkların arttığını görüyoruz. Bazen burunda yağ kanallarını genişleterek, burnun büyüyüp şekil değiştirmesine (rinofima) neden olabiliyor.
Sadece yüz bölgesinde görülen rozaseaya, seboreik dermatit, perioralegzema gibi cilt hastalıkları da eşlik edebiliyor. Bu durum hastalığın şiddetinin de artmasına neden oluyor. Ayrıca göz de blefarit nedeniyle kaşıntı yanma ve batmaya yaşanmasının yanında rozaseası olan kişilerde hipertansiyon ve migren görülme oranın da arttığı gözleniyor.

Ömür boyu korunma gerekiyor


Genellikle ataklar halinde seyreden bu hastalıkta, tetikleyicilere maruz kalmanın alevlenmeyi artırdığını ve akut döneme geçişe neden olduğunu hatırlatmakta fayda var. Rozaseada hiç bir zaman tam olarak düzelme sağlanamadığı için, sorunu yaşayan kişilerde ömür boyu korunma son derece önem taşıyor.
Ancak atak dönemlerinde hastalığın şiddetine göre kişiden kişiye değişebilen tedavi uygulanıyor. Rozasea, medikal ve lazer teknolojinin kullanılarak tedavi edilmesi gereken bir hastalık. Sorunun şiddetine göre, antibiyotikler ve uygun krem jellerden yararlanıyoruz. Ancak hastaların tahriş edici ürünlerle alkol içeren toniklerden uzak durması ve topikal kortizonlu krem kullanmaktan kaçınmaları önem taşıyor. Bununla birlikte özellikle kılcal damarların yoğun olduğu evrede pulsedye lazer, goldtoning lazer, IPL, NDYAG damar lazeri gibi uygulamaların ayda bir 3 seans olarak yapılması yarar sağlıyor. Ayrıca yüze mezoterapi uygulanarak cilde nem kazandırılıyor ve damar duvarlarının da kuvvetlendirilmesi ile kılcal damarların çatlaması engellenmiş oluyor.

Bu önlemleri almak şart!


Sıcak içecek ve yiyeceklerden kaçının.
Alkol ve kafein almayın.
UVA ve UVB’ye etkili en az 30 faktörlü kremlerle güneşten korunun.
Yaz ayları ve güneş altında daha yüksek koruma faktörlü kremleri tercih edin.
Düzenli olarak cildinizi nemlendirin.
Belli aralıklarla lazer tedavisi uygulatın.

*Değerli bilgileri için Deri Hastalıkları Uzmanı Dr. Hülya Sağlam’a teşekkürlerimizle…

Total
0
Shares
Share 0
Tweet 0
Pin it 0
İlgili Konular
  • ciltte kızarıklıklar
  • Deri Hastalıkları Uzmanı Dr. Hülya Sağlam kimdir?
  • gül hastalığı
  • rose hastalığı
  • rozasea nedir?
  • Rozasea; Güzelliğinizin Baş Düşmanı
  • roze hastalığı
Avatar
Bigoody

Önceki Makale
  • SAĞLIKLI YAŞAM

Gribi Doğal Yollarla Atlatmak Mümkün

  • 27 Ocak 2018
Devamını Oku
Sonraki Makale
  • SAĞLIKLI YAŞAM

İhmal Edilen Öksürük KOAH Habercisi Olabilir!

  • 23 Şubat 2018
Devamını Oku
İlgileneceğiniz Diğer Haberler
Devamını Oku
  • SAĞLIKLI YAŞAM

Deliksiz Uyku İçin Tavsiyeler

  • Bigoody
  • 23 Aralık 2020
Devamını Oku
  • SAĞLIKLI YAŞAM

Uykuya Dalamama Anksiyete Habercisi Olabilir!

  • Bigoody
  • 22 Aralık 2020
Devamını Oku
  • SAĞLIKLI YAŞAM

Lahana; Yapraklarında 7 Fayda Gizli!

  • bigoody
  • 22 Aralık 2020
Devamını Oku
  • SAĞLIKLI YAŞAM

Metabolizmayı Yavaşlatan 6 Önemli Neden!

  • bigoody
  • 22 Aralık 2020
Devamını Oku
  • SAĞLIKLI YAŞAM

Alüminyum Tencerelere Dikkat!

  • Bigoody
  • 22 Aralık 2020
Devamını Oku
  • SAĞLIKLI YAŞAM

Pancar Deyip Geçmeyin…

  • Bigoody
  • 21 Aralık 2020
Devamını Oku
  • SAĞLIKLI YAŞAM

Karantinada Aldığımız Kiloların Psikolojimizle İlişkisi Var

  • Bihter Neymen
  • 21 Aralık 2020
Devamını Oku
  • SAĞLIKLI YAŞAM

Kenevir Kalbinin Sağlığa Faydaları

  • Zilan Demir
  • 21 Aralık 2020
En Çok Okunanlar
  • 1
    Bridgerton’ın 2. Sezonu Onaylandı
  • 2
    Converse’ler Geri Döndü!
  • 3
    Prens Harry Sosyal Medyayı Bırakmasının Ardındaki Gerçekleri Anlattı
  • 4
    Yükselen Koç Gerçekten Nasıldır?
  • 5
    İtalya’da TikTok’a Erişim Kısıtlaması
Yakın Zamanda Eklenenler
    • GÜNDEM
    Covid-19 ve Nörolojik Sinyalleri
    • 25 Aralık 2020
    • GÜNDEM
    Stella Tennant Evinde Ölü Bulundu
    • 25 Aralık 2020
    • GÜNDEM
    Japonya’da KFC Çılgınlığı
    • 26 Aralık 2020
    • GÜNDEM
    Uber Geri Dönüyor
    • 26 Aralık 2020
Bigoody
İletişim

Hümanist Ajans A.Ş.

Tel: 0216 469 69 60

Gsm: 0537 512 60 92

Adres: Kozyatağı Mah. Şakacı Sok. Deval Apt.
No: 45/B Kadıköy / İSTANBUL

Bizi Takip Edin

Anahtar kelimelerinizi girin ve Enter tuşuna basın.